Şadıllı Köyü Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Şadıllı Köyü Forum

Şadıllı Köyü hakkında Herşey Burada..
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 BOŞ KALAN ÇERÇEVE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Aynadaki_Sair
Üye
Üye



Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 25/01/08

BOŞ KALAN ÇERÇEVE Empty
MesajKonu: BOŞ KALAN ÇERÇEVE   BOŞ KALAN ÇERÇEVE Icon_minitimeCuma Ocak 25, 2008 7:47 pm

BOŞ KALAN ÇERÇEVE

Kulakları az da duysa kulak kesilir yaşlı adam yan komşunun evinden gelen şarkıya. Bu şarkı onu çok eskilere götürmüştür. Aklına gençliği gelir ve bu şarkıyı ona ilk dinleten meleği.Sonra hasretten midir bilinmez bir damla gözyaşı süzülür yanaklarından ve eşlik eder o kulak kesildiği şarkıya.



Bırakma ellerimi
Bırakma yalnız beni
Son defa seyredeyim
O yaşlı gözlerini

Artık bülbül ötmüyor
Gül dolu pencerede
Yalnız hatıran kaldı
Ah boş kalan çerçevede

Aşkların en güzelini
Yalnız sende bulmuştum
Son defa seyredeyim
O yaşlı gözlerini

Artık bülbül ötmüyor
Gül dolu pencerede
Yalnız hatıran kaldı
Ah boş kalan çerçevede



Bu şarkı ona ilk dinletildiğinde söz vermiştir. O gece tam üç defa dinleyecektir bu şarkıyı ama o sözünü tutamamış ve üst üste tam yedi sekiz defa dinlemiştir.Yüreğini şarkının sözlerine öylesine kaptırmıştır ki,yıllar önce kaybettiği sevgisini bu şarkı sözlerinde tekrar yaşıyordur.Ne güzel sözlerdi bunlar ve ne güzel bir melodiydi bu.Aklına Ediz Hun filmleri geliyor ve bir defa daha içini çekerek gençlik yıllarını yadediyordur.

Ne güzel günlerdir o günler.Şimdi gençler o filmlerle dalga geçseler de aslında o filmler gençlik yıllarını anımsattığı için gurur duyuyordur. Tüm yalınlığı ve sadeliğiyle ne güzel filmlerdi o filmler.Eskileri hatırladıkça aklına meşhur kırkbeşlik taş plaklar gelir ve ağır ağır adımlarla uzun yıllardır aklına bile gelmeyen 45’lik taş plakların olduğu odaya yönelir.

Yaşlı adam, hastalığının verdiği etkiyle titreyen elleriyle tozlu raflar arasındaki taş plaklara uzanır.Önce onları bir babanın çocuklarını sevdiği gibi okşar daha sonrada onların üzerlerindeki tozları siler.Buğulu gözleriyle ”Sizleri öyle çok özlemişim ki anlatamam ”der.

Taş plaklara göz gezdirirken 1969 yılında efsane yönetmen Ertem Eğilmez’in yönettiği başrollerinde Hülya Koçyiğit ve Kartal Tibet gibi iki dev sanatçının olduğu filme ismini veren “Boş Kalan çerçeve” isimli şarkının kırkbeşliğini bulur.O kadar mutlu olmuştur ki.Az önce yan evden gelen şarkıyı şimdi asıl sahibi olan Belkıs Özener’den dinleyecektir.Yaşlı adam titreyen elleriyle tuttuğu ve üzerinde bu plağı ona hediye edenin imzasının olduğu kırkbeşliği odanın köşesinde duran pikaba yerleştirir ve çalıştırmaya başlar fakat pikap bir türlü bu plağı çalıştırmaz.

Yaşlı adam oysaki çok sevinmiştir ve sahibinin sesinden dinleyecektir o içli şarkıyı.Ve bu plağı ona hediye eden, hayatı boyunca onu sevmeye söz verdiği sevgilisi gelir aklına.Alel acele Kadıköy iskelesinden Karaköy istikametine doğru giden Vapura biner.Vapur Karaköy’e vardığında yaşlılıktan dolayı zayıflamış vücuduyla ağır adımlarla Beyoğlu sahaflar çarşısına doğru ilerler.

Kimbilir kaç yıl olmuştur bu çarşıya gitmeyeli.En son 80’li yıllarda bir defa gitmiştir.Çarşıya girdiği gibi soluğu plaklarla ilgilenen işyeri sahibinin yanında alır.

-”Çalışmıyor evladım!çalışmıyor.Ne yaptıysam olmadı bir türlü çalıştıramadım.Pikaba koyuyor çalıştırıyorum ama dinleyemiyorum şarkımı.”

Genç plak tamircisi;

-“Şarkını mı amca?”der.

-”Evet şarkımı!Boş kalan çerçeveyi bilir misin evladım bilir misin?”

-“Evet amca biliyorum.Yaşlı bir terzem var o da hep dinler.Anneme o şarkıyı niye sürekli dinlediğini sorduğumda yılların özlemini bu şarkı ile yad ettiğini söyledi.Meğersem teyzem birini çok sevmiş ama ikisi de bir türlü evlenememişler. Oda senin yaşında.Orkide çiçeklerinden çok hoşlanır.Her akşam Kadıköy sahilinden bana orkide çiçeği aldırır ve odasının penceresine koyar.Onları koklamaktan çok hoşlanır ve bu özlemden dolayı hiç evlenmemiş.Sanki biri gelecek gibi hep beklemiş.Ve halen bekliyor.”

-”Evladım bende yıllar önce birini sevmiştim.O da orkidelerden çok hoşlanırdı oda bu şarkıyı çok severdi hatta bana bu plağı o armağan etti.Üzerine de ismini soy ismini yazdı ”

Genç plak tamircisi plağın üzerindeki ismi okuyunca şok olur çünkü o isim ve soysim teyzesine aittir.

-”Bu nasıl olur?İnanılır gibi değil.Gel amca gel seni bu akşam iş çıkışı benim evime davet ediyorum.Seni çok sevdim hem muhabbetini de sevdim sohbet ederiz.Beni kırmazsın değil mi?”der.

-”Ah evladım seni de işinden aldım ama ne desem ki?”

-”Gelirim de!”

-”Peki evladım.”

-”Sağol amca beni çok mutlu ettin.Sen beni mutlu ettin bende seni mutlu edeceğim sana bir süprizim olacak amca.”

O akşam genç plak tamircisiyle beraber genç plak tamircisinin evine doğru yola çıkarlar.Genç adam ile yaşlı adam içeri girdiklerinde yaşlı adam ile yaşlı kadın göz göze gelirler.İkisi de birbirlerinin dilini okurcasına seslenirler birbirlerine

-” Sensin!”

Yaşlı adam boynunu büker.Ve

-”Yıllar yılları kovaladı ve milyonlarca insanın bir arada yaşadığı koca İstanbul’da seni buldum. Ama yüzündeki çizgilerin dışında hiçbir değişiklik yok.”der yaşlı adam.

Yaşlı kadın ekler;

-”Ve birde ağarmış saçlar!”



YEŞİLÇAM’A SAYGIYLA

Aynadaki Şair
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
BOŞ KALAN ÇERÇEVE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Şadıllı Köyü Forum :: Şadıllı Köyü :: Diğer Konular :: Şiirler-
Buraya geçin: